top of page
  • Yazarın fotoğrafıŞarkılara Mektuplar

Giden çocuklara

Güncelleme tarihi: 18 Ağu 2020



6 Ağustos 2020


Yavrum...


Bugün erkenden kalktım yine her gün olduğu gibi. Uyanıp da beni başında, saçlarını okşarken göremeyince korkardın. Gördüğünde ise kocaman bir gülümseme olurdu yüzünde. Ne güzeldi gülüşün. Kalkardın ve boynuma sarılırdın. Birlikte mutfağa gider, kahvaltı hazırlardık. Sofraya kurmaya yardım ederdin. Küçük eller büyük tabakları bile kaldırırdı. Tabak yok masada şimdi. Ellerin pamuk gibiydi. Gözlerin derin bir kuyuydu  adeta. Sonra birlikte parka giderdik. Ben gittim bugün. O ağaç var ya küçük çam; büyümüş. Kuşlar yine yem yiyorlardı. Severdin sen onlara yem atmayı. Arkadaşların vardı parkta. Seni sordular, sustum. Köpeklerden biri yavru yaptı, görsen öyle şirinler ki. Çiçekler de açtı. Bahar geldi iyice. 

Evdeyim şimdi. Sen olsaydın başın dizimde olurdu. Gördüklerimizi anlatıyor olurdun bana büyük heyecanla. Sesin sesin... O biraz flu...

Kuzum ayakların ellerimin arasında. Küçücük ellerin gibi ayakların. Puzzle yapalım yat hadi. Ayılı pijamaların ne çok yakışır. 

Kaktüsler büyüdüler biliyor musun? Minicikti aldığımızda. Sen seçmiştin. Yarın ne yemek yapsak acaba?

Denize mi gitsek? Kar yağdığında kiminle kartopu oynayacağım bilmiyorum. Yavrum...

O beğendiğin mavi ayakkabı gelmiş. Pahalı biraz.Alalım mı? 

Üşüyor musun? Acıktın mı? 

Seni çok özledim. Yarın boya yaparız yine olur mu? 


Ben yaşamalı mıyım? Ölsem herkes sevinecek biliyor musun? Saçların. Kokunu burnuma yapıştırsam. 


Evlat... Sensiz nasıl olur ki hayat ?


Nil Maaya Soydaner

31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page